11. Kocaeli Kitap Fuarı'na konuk olan Prof. Dr. Canan Karatay, “Yediğimiz ekmek ve şeker, yeryüzünün en tatlı zehirlerdir, tereyağı ise en faydalı besindir” dedi.
11. Kocaeli Kitap Fuarı'na konuk olan Prof. Dr. Canan Karatay, “Yediğimiz ekmek ve şeker, yeryüzünün en tatlı zehirlerdir, tereyağı ise en faydalı besindir” dedi
Diyet, yanlış beslenme ve özellikle şekere karşı olan duruşuyla büyük etki yaran Prof. Dr. Canan Karatay, konuk olduğu 11. Kocaeli Kitap Fuarı'nda yine hayat kurtaran bilgiler verdi. Karatay, “Şimdiki yediğimiz ekmek ve şeker de en tatlı zehirlerdir ve insanı öldürür. Meyve de yememelisiniz. Çünkü meyvenin içinde bulunan şeker de sizlerin yağlanmasına yol açar. Yeryüzünde bulunan en sağlıklı besin doğal köy tereyağıdır. Çayı şekerle değil tereyağıyla için. Ayrıca Kocaeli Kitap Fuarı’nda konuşmamdan dolayı şunu söylüyorum, kitap okumak hem beyni hem vücudu çalıştırır. Mutlaka kitap okuyun” dedi.
SÖYLEŞİYE BÜYÜK İLGİ
Prof. Dr. Karatay 2. günü geldiği 11. Kocaeli Kitap Fuarı'nda büyük ilgiyle karşılandı. Uluslararası Fuar Merkezi'ndeki Yahya Kaptan Konferans Salonu'nda okurlarıyla buluşan Prof. Dr. Karatay, "Gerçek Tıbbın 10 Şifresi" konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Prof. Dr. Canan Karatay, sözlerine Kitap Fuarı'nı düzenleyen ve kendisini okurlarıyla buluşturan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür ederek başladı. “Bugün kronik inflamasyondan bahsedeceğim” diyerek konuşmasına başlayan Karatay, "Bel çevresinin ve göbeğin biraz genişlemesi ve sonunda karaciğerin yağlanması ile kronik inflamasyon kendini gösterir. Bu hastalık 10 yaşında da başlar 30 yaşında da. Bunu önlemek elimizde” dedi.
“KRONİK İNFLAMASYON KANSERİN BAŞ SEBEBİDİR”
Kronik inflamasyonu vücudun bütün bölümlerinde başlayan yangına benzeten Karatay, “Vücudumuza zararlı toksinler sokarsak vücutta bir koruma sistemi başlatılır. Buna da Kronik inflamasyon denir. Kalp, tansiyon Parkinson, Aizheimer ve damar hastalıkları gibi birçok hastalığın oluşmasını sağlar. Hatta ve hatta çağın hastalığı, kanserin baş sebebidir. İyi dinleyin şimdi bu hastalıkları başlatan kronik inflamasyonu önlemek sizin elinizde, sağlıklı beslenin. Ayrıca çocuklarda da karaciğer yağlanır ve kolesterol de yükselir. Bu sebepten dolayı çocuklarınızdan şekeri ve dışarıda satılan şekerli şekersiz meşrubatlardan uzak tutun” şeklinde konuştu.
“MEYVE DE YEMEMELİSİNİZ”
Yangını, sağlıklı yağların söndürebileceğini belirten Canan Karatay, “Sağlıklı sebze, doğal zeytinyağı, fındık, fıstık, ceviz gibi ürünler yangını söndürür. Tam yağlı evde yapılmış yoğurtlar da yangını söndürür. Kolesterol zarar vermez karaciğer yağlanması insana zarar verir. Yangını 3 beyaz başlatıyor. İşlem görmüş yağlar, tuzlar, şekerler ve unlar karaciğer yağlanmasını başlatıyor. Bunlardan kesinlikle uzak durmalısınız. Türkiye’de her şeye katılan mısır şurubu şekeri, normal kullandığımız şekerden 7 kat daha fazla bizi zehirler. Bundan dolayı mısır şurubu şekerli hiç bir şey kullanmayın. Meyve de yememelisiniz. Meyve içinde bulunan şeker, yağ oluşumu yapar. Yağ oluşumunda da hangi hastalıkları tetiklediğini biliyorsunuz” uyarılarında bulundu.
“ZARARLI YAĞLARDAN KESİNLİKE UZAK DURUN”
“Asitli içecekler kesinlikle çocuklarımıza içirmemeliyiz” diyen Canan Karatay sözlerine şu şekilde devam etti; “Doğada insanlarda ve bitkilerde 30 çeşit yağ vardır. İki türlü yenmemesi gereken yağ vardır. Birincisi Trigliseridler yani aklınıza gelebilecek tüm pastalardır. Bu pastaları yersek şeker oranımız çok fazla artar ve tüm vücudumuzun düzeni bozulur. Tridliseridli yiyecekler sizleri kilolu hale getirir. Transyağlar da ikinci zararlı yağdır. Direk olarak kalp rahatsızlığı yaratır. Kalp krizine yol açar. Tüm konuşmam boyunca dediğim gibi bahsettiğim tüm hastalıklardan korunabilirsiniz. Yediklerinize dikkat ederek bunların hepsinden kurtulabilirsiniz. Bu genetik bir rahatsızlık değildir, tamamen sizin yediğiniz ürünlerle ilgilidir.”
İLKOKUL ÖĞRENCİSİNİN SORUSUNA CEVAP VERDİ
Merakla takip edilen söyleşisinin ardından 9 yaşındaki ilkokul öğrencisinin merak ettiği çaya tereyağı katarak içmemiz doğru mu sorusuna cevap veren Karatay” Kesinlikle çok doğru. Yemeklerden hemen sonra çay içersek demir emilimimiz etkilenir. Bu nedenle çayı tereyağıyla yememiz bize büyük fayda sağlar. Zaten eskiler de bu şekilde yapardı.” şeklinde konuştu.