Ahmet Ümit, “Suç ve Edebiyat” konu başlıklı söyleşisinde sevenleriyle buluştu, tecrübelerini aktardı.
Ahmet Ümit, “Suç ve Edebiyat” konu başlıklı söyleşisinde sevenleriyle buluştu, tecrübelerini aktardı.
Türkiye’nin en büyük kitap fuarı olan 11. Kocaeli Kitap Fuarı’nda şair ve yazar Ahmet Ümit okuyucularıyla buluştu. Yahya Kaptan Konferans Salonu’nda gerçekleşen “Suç ve Edebiyat” adlı söyleşide kendi tecrübelerini paylaşan Ümit, suç ve edebiyatın iki farklı kavram olduğunu belirterek, “Günümüz romanlarında artık sürekli iyilik anlatılmıyor. Artık hem iyilik hem de kötülükler de yazılıyor. Siz de o romanları okurken oradaki karakterlerde kendinizi buluyorsunuz. İşte edebiyat sizlere kendinizi göstermiş oluyor. Burada ne oluyor, herkesin içinde kötülük bulunur ama bu kötülük kriz anlarında ortaya çıkar. Kriz anında da maskelerimiz düşer ve oluşan sonuç da cinayet olur İyi polisiye yazanlar yani bizler bunun için polisiye romanlar yazıyoruz. İnsanı en iyi nasıl anlatırız diye yazıyoruz.” dedi.
“ÖLENE KADAR KİTAPLAR EN YAKIN ARKADAŞLARIMIZ OLMALI”
Daha çok polisiye roman türünde eserler yazan Ahmet Ümit konuşmasına, “Çocuklarımıza verdiğimiz yumurta, et, süt, ekmek gibi vazgeçilmez gıdaların arasına bir de kitabı eklememiz lazım. Nasıl ki bedenimizi besleyip büyütüyorsak ruhumuzu da beslememiz gerek. Bunun yolu da kitap okumaktan geçer. Sadece çocuklar değil her birimiz ölene kadar kitapları en yakın arkadaşlarımız yapmalıyız. Kitapla güzelleşen, geçen bir ömür dünyanın en güzel ömrüdür" diye konuştu.
“İNSANIN DOĞASINDA KÖTÜLÜK VARDIR”
Daha sonra söyleşi konusunda konuşmaya başlayan Ümit, “Suç ve edebiyat iki farklı kavram gibi görünse de birbirinden ayrı olamaz. Şöyle anlatayım. İnsanın bir ruhu var ve bu ruh dediğimiz şey akıl değildir. Bile bile yanlış olmasına rağmen bunu da bilememize rağmen o yanlışı yapıyoruz. Çünkü insanın doğasında kötülük vardır. Hepimizin içinde hem iyilik hem kötülük var. Eskiden romanlar sadece iyileri ve yapılan iyilikleri gösterirdi. Ama artık sanata bakış açısı değişti. Sanat birebir insanın kendisiyle ilgilenir. Kahraman da olsa suçlu da olsa sanat bir birinden ayırmaz ve ayrı tutmaz” şeklinde konuştu.
“EDEBİYAT SİZİ OLDUĞU GİBİ YAZMALI”
“Günümüz romanlarında artık sürekli iyilik anlatılmıyor” diyerek sözlerine devam eden Ümit, "Artık hem iyilik hem de kötülüklerde yazılıyor. Siz o romanları okurken oradaki karakterlerde kendinizi buluyorsunuz. Böylece yazar sizlere ayna tutuyor. Ruhunuzu oradaki metinlerde buluyorsunuz. İşte edebiyat sizlere kendinizi göstermiş oluyor” ifadelerini kullandı.
“HEPİMİZ YÜZÜMÜZDEKİ MASKELERLE DOLAŞIYORUZ”
Ümit konuşmasına şöyle devam etti; “Yazılan edebiyat sizi olduğu gibi yazmalı ama şunu da kendimize sormalıyız. “Biz kendimizi ne kadar tanıyoruz?” Bu soruya kimse ben tamamen tanıyorum diyemez, niye mi? Çünkü biz hep maskeyle dolaşıyoruz, kriz anlarında da bu maske düşer. İşte bu maske düşerse sonuç cinayet oluyor. Yani kriz anında gerçek karakterimiz ortaya çıkıyor. İyi polisiye yazanlar yani bizler bunun için polisiye romanlar yazıyoruz. İnsanı en iyi nasıl anlatırız diye yazıyoruz.”